Dini Nikah İle İlgili Bilmeniz Gerekenler
Dini Nikah İle İlgili Bilmeniz Gerekenler bu yazı dizisinde geniş kapsamlı olarak bulabileceksiniz. Aklınıza takılan bütün sorular ve cevapları alttaki yazı dizimizde mevcuttur. Soru- cevap şeklinde hazırlanan bu yazı dizisinden faydalanacağınızı umuyoruz. Günümüzde iyice karışık gibi görünen bu konular hakkında malumat edinebileceksiniz.
Dini Nikah İle İlgili Bilmeniz Gerekenler bu yazı dizisinde geniş kapsamlı olarak bulabileceksiniz. Aklınıza takılan bütün sorular ve cevapları alttaki yazı dizimizde mevcuttur. Soru- cevap şeklinde hazırlanan bu yazı dizisinden faydalanacağınızı umuyoruz. Günümüzde iyice karışık gibi görünen bu konular hakkında malumat edinebileceksiniz.
Sual: Dini nikâha niye “imam nikâhı” deniyor?
CEVAP: Hristiyanların nikâhlarını, kilisede papazlar kıydığı halde, papaz nikâhı denmiyor. Nikâh kıymasını bilen her Müslüman, her yerde, nikâh kıyabilir. Nikâhın, camide olması veya imamın kıyması, şart değildir. Doktor kıyarsa, doktor nikâhı, mühendis kıyarsa, mühendis nikâhı denmeyeceği gibi, imam kıyınca da, imam nikâhı denmez. Normal adı nikâhtır. Resmî nikâh muamelesiyle karışmaması için, dini nikâh deniyor. Yoksa nikâh, namaz gibi dinin bir emridir. Dini namaz veya imam namazı diye bir namaz olmadığı gibi, imam nikâhı da olmaz. Sadece, belediyede yapılan nikâh işlemleriyle karışmaması için, dini nikâh veya İslam nikâhı demeli, imam nikâhı dememeli.
Sual: Kızla erkek varken, ikisinin babası şahit olsa nikah sahih olur mu?
CEVAP: Evet.
Sual: Nikahta kız ve erkeğe üçer defa mı sorulur?
CEVAP: Evet, her ikisine ayrı ayrı üç kere sorulur.
Sual: Farklı mezheptekilerin nikahı, iki mezhebe uygun mu kıyılır?
CEVAP Bir mezhebe uygun olması kâfidir.
Sual: Karı-koca nikah için aynı kişiye vekalet verebilir mi?
CEVAP Evet.
Sual: Evlenecek çocuk, babasının yanında çekindiği için, babası vekaleten konuşuyor. Asıl var iken, vekilin nikah kıyması caiz mi?
CEVAP Baba kıyabilir.
Sual: Nikahta şahidin biri yoksa, birine telefonla söylense caiz mi?
CEVAP: Şahitlerin bir arada bulunması lazımdır.
Sual: Nikahta vekalet verilirken şartlar nelerdir?
CEVAP: Hiç bir şartı yok. (Beni falanca ile evlendirmek üzere seni vekil ettim) demek yeterlidir. Vekil edilen kişinin illâ kızın mahremi olması gerekmez.
Sual: Şahitler gelinin ve damadın şahidi diye ayrılmalı mıdır?
CEVAP: Öyle bir şey yok. Sadece şahitlerin gelini ve damadı tanımış olmaları yeterlidir.
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Sual: İki bayram arası nikah olmaz deniyor bu doğru mu?
CEVAP: İki bayram arası nikah olur. Bir bayram günü Cumaya rastlamıştı. Bayram namazından çıkıp Cumaya gelene kadar pek çok zaman olmadığı için, iki bayram (Yani bayram ve Cuma) arasında nikahla uğraşmayın denilmişti. Yoksa Âişe validemizin nikahı da iki bayram arasında kıyıldı. Düşünülürse iki bayram arası olmayan gün yoktur. Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arası veya Kurban bayramı ile ramazan bayramı arası. Yani bir senenin bir kısmı Ramazan bayramı ile Kurban bayramı arasıdır, bir kısmı da Kurban bayramı ile Ramazan bayramı arasıdır.
Sual: Bir kız dinimizde anne ve babasından izinsiz evlenebilir mi?
CEVAP: Evet. Hanefi mezhebinde ana babanın rızası şart değil. Diğer mezheplerde şarttır.
Sual: Gayri sahih nikahlı, tecdid-i nikah yapsa, nikahlanmış olur mu?
CEVAP:Evet. Sahih nikahın sakatlanması ihtimaline karşı da, iki şahit yanında tecdid-i nikah lazım.
Sual: Resmi nikahtan sonra dini nikah da yapıyoruz. Bir kız ile erkek evlenirken, imam olmasa, sadece kızın babası ile oğlanın babası olsa, Hanefi mezhebine göre başka şahit olmadan nikahlarını kendileri kıyabilir mi?
CEVAP: Evet kıyabilirler.
İmam şart değildir. Oğlanın veya kızın babası nikahı kıyar. Hem de şahit olmaları sahih olur.
Sual: Dini nikahım kıyılırken hayzlı idim. Hayzlı iken nikah kıyılırsa sahih olmaz diyorlar. Doğru mu?
CEVAP: Cünüplüğün nikahla alakası yoktur. Nikah sahihtir.
Sual: Şafii’ye göre nikah nasıl yapılır?
CEVAP: Şafii’de nikahın doğru olması için, birinci şart, baliga olan kıza da velinin izin vermesi lazımdır. Veli, erkek akrabadır. Baba yoksa, babanın babası ve onun babasıdır. Bunlardan sonra, erkek kardeştir. Bundan sonra, erkek kardeş oğlu, sonra onun oğludur. Sonra amca, sonra amca oğlu ve onun oğludur. Bunlar yoksa, kadı [yani Kur’an-ı kerime göre yaşayan adil bir hakim] veli olur. Bu velilerden birini bulamazsa, orada salih bir arkadaşı veli tayin eder. Şafii’de, şahitlerin erkek olması ve fıskları belli olmaması şarttır.
Bunları yapamazsa, Hanefi mezhebini taklit ederek nikah yaparlar.
Sual: Şafii, nikahta salih şahit bulamazsa, Hanefi’yi taklit eder mi?
CEVAP: Salih insan bulunmazsa, Hanefi taklit edilir.
Sual: Şafii’de, nikah için iki şahit yanında mı kadın vekalet verir?
CEVAP: Evet. Nikah için iki şahit yanında vekalet almak lazım.
Sual: Kocası ile Şafii’ye göre nikahlanması gereken hanım, velilerden izin alma imkanı yoksa, Hanefi’yi taklit etse, caiz mi?
CEVAP: Evet.
Sual: Şafii’ye göre nikahlanmam lazım. Hanımın velileri fâsıktır. Hanım salih birini veli tayin edebilir mi?
CEVAP: Evet.
Sual: Şafii’de, fâsıkın tevbe edip nikah şahitliği yapması caiz mi?
CEVAP: Salih şahit bulunmazsa, bildirilen hile-i şeriyye caiz olur. Fakat tevbenin şartlarına uymak gerekir.
Sual: Şafii’de, hiç veli yoksa, nikahta, birini veli tayin etmek caiz mi?
CEVAP: Evet.
Sual: Almanya’da yaşıyorum. Türkiye’deki bir kızla nikahlanacağım. Kız, vekaletini telefonla bir arkadaşıma verse, burada nikah kıymamız sahih olur mu?
CEVAP: Şahitler kızı tanımıyorsa nikah sahih olmaz. Tam İlmihal’de diyor ki:
Vekil yapmakta ve nikahta, şahitlerin kadını tanımaları lazımdır. Yanında iseler, yüzünü görmeleri iyi olur. Başka odadan sesini duyarlarsa, kadın odada yalnız ise, caiz olur. Nikah kıyılırken, veli veya vekil şahitlerin bildiği kadının yalnız ismini söyler. Şahitlerin tanımadıkları kadının, babasının ve dedesinin adını da söylemesi lazımdır. Tanımak, kimin kızı ve hangi kızı olduğunu bilmek demektir. Şahsını, şeklini bilmek değildir.
Ehl-i kitapla nikâh
Sual: Müslüman erkek ile Ehl-i kitabın nikahlarının kıyılmasında bir fark var mı?
CEVAP
Nikahın kıyılmasında bir fark yoktur. Sadece, zimmi olan Hristiyan veya Yahudi, yani ehl-i kitap kadınla nikah kıyılırken, iki şahidin de, zimmi olması caiz olur. Zimmi, İslam devleti idaresinde yaşayan kitap ehli gayrimüslim demektir.
Ölen eşinin cenazesine bakmak
Sual: Karı kocadan biri ölünce, yaşayan, ölenin cenazesine bakabilir mi?
CEVAP:Kadın, ölen kocasına bakabilir, çünkü koca öldükten sonra nikâh, iddet bitinceye kadar [dört ay on gün] devam eder. Hanefî’de kadın ölünce, kocası buna bakamaz, çünkü kadın ölünce nikâh bozulur. Ama diğer üç mezhepte bakmak caizdir. (Redd-ül-muhtar)
Erkek, ölen hanımının ellerine ve yüzüne, Hanefî’de bakabilir. Diğer yerlerine bakmak için bir ihtiyaç olursa, mesela teşhis için bakmak gerekirse, diğer üç mezhepten biri taklit edilip bakılabilir.
Nikâh ne zaman kıyılır?
Sual: İslam nikâhı, her gün kıyılabilir mi? Yoksa mübarek günleri mi beklemek gerekir?
CEVAP: Her gün, her gece kıyılabilir. Cuma gecesi veya cuma günü olursa, daha iyi olur.
Evlenirken Amentü’yü bilmek
Sual: Evlenecek kişilerin Amentü’nün esaslarını ezbere sayması şart mıdır?
CEVAP: Ezbere sayması şart değildir. Amentünün esasları, Allahü teâlânın sıfatları anlatılır. Bunlara inanıyor musun denir. Evet, inanıyorum derse mesele kalmaz. Birini bile kabul etmezse, Müslüman sayılmaz.
Düğünden önce nikâh
Sual: Düğünden bir ay önce, nikâhımız kıyıldı. Dinen de eşim olduğuna göre, hanım her isteğimi kabul etmek zorunda değil mi? Benden izinsiz sefere çıkabilir mi? Benimle birlikte sefere çıkmayı reddedebilir mi?
CEVAP: Kadın, mehr-i müecceli değil, mehr-i muacceli almadıkça, düğünü, halveti ve birlikte sefere çıkmayı istemeyebilir, yani sizin her isteğinizi kabul etmek zorunda değildir. Mehrin hepsi müeccelse, yani daha sonra verecekse, kadın, mehri almadığı için, kocası bunları menedemez. Mehr-i muacceli almayan kadın, kocasından izinsiz evden çıkabilir ve başka bir mahremiyle sefere gidebilir. (S. Ebediyye)
Sual: Dinimizde evlenmemek yani aynı evde birlikte yaşamamak şartıyla, henüz buluğa ermemiş bir kızı sadece uygun birine nikâh etmek caiz mi?
CEVAP: Hanefi mezhebinde, babası nikâhı yapabilir ama kız baliğa olunca, istemezse bu kimseyi reddedebilir. (S. Ebediyye)
Nikâh kıyılırken
Sual: Dini nikâh kıyılırken, aldım, verdim, kabul ettim gibi geçmiş zaman olarak söylemek şart mıdır?
CEVAP: Evet, şarttır. Mesela, kabul ettin mi diye sormalı, cevap veren de, kabul ettim demelidir. Bunun gibi, soran emir şeklinde söyleyip, cevap veren geçmiş zaman şeklinde söylese de olur. Yani soran, benimle veya şununla evlenmeyi kabul et der, cevap veren de, kabul ettim derse, nikâh yine sahih olur. (S. Ebediyye)
Şafii’de, kızın babası, (Kızımı sana nikâhladım) dese, damat da (kabul ettim) dese, nikâh sahih olmaz. (Nikâhını kabul ettim) demesi gerekir.
Şakası olmaz
Sual: S. Ebediyye’de, (Erkek, filanca kadın zevcemdir der, kadın da tasdik ederse, nikâhları sahih olur) deniyor. Mesela Ali, iki erkek şahit yanında, (Zeynep benim karımdır) dese, Zeynep de, (Evet, bu Ali benim kocamdır) dese, nikâhları sahih olmuş olur mu?
CEVAP: Evet, sahih olmuş olur. Dinde söze bakılır. Şaka olarak söylese bile, yine nikâhları sahihtir. Mehir işini daha sonra hallederler. Şakayla boşasa da, boşamış olur. Nikâh ve boşama işleri oyuncak değildir, şakaları da ciddi gibi sahih olur.
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Kızını verdin mi?
Sual: Bir erkek evleneceği kızın babasına, iki erkek şahit yanında, kızını bana verdin mi dese, babası da verdim dese, nikâh sahih olur mu?
CEVAP: Kitaplarda şöyle deniyor:
Kızın babasına, (Kızını bana zevce olarak verdin mi?) dese, o da (Evet) veya (Zevce olarak verdim) dese, nikâh olmaz. Evlenmeyi teklif edenin tekrar, (Kabul ettim) demesi lazımdır, çünkü önce sormuştu. Soruyla vekil yapılmaz. (Kızını bana zevce olarak ver) deseydi olurdu, çünkü emirle vekil yapmış olur. Bu vekilin cevabı, iki taraf adına söylenmiş olup, iki şahit de varsa, nikâh tamam olur. (Redd-ül-muhtar)
Kâğıda yazmakla nikâh olur mu?
Sual: Kâğıda yazmakla nikâh olur mu?
CEVAP: İki erkek şahidin yanında, erkek, (seni zevceliğe aldım) diye bir kâğıda yazsa, kız da (kabul ettim) diye yazsa, nikâh olmaz. Söylemeleri lazımdır. Orada bulunmayan erkeğin, (Seni zevceliğe aldım) yazısını, kız, şahitlere okuyup da, (kabul ettim) derse, nikâh olur. Yazıyı okumayıp, yazılmış olduğunu söylerse, yani (beni zevceliğe aldığını bildirdi, ben de kabul ettim) dese, nikâh yine olur. (Mecmua-i Zühdiyye)
Nikâh için haber göndermek
Sual: Bir erkek, hanımı olması için bir kıza haber gönderse, kız da habercinin sözünü işiten iki erkek şahit yanında (kabul ettim) dese, nikâh sahih olur mu?
CEVAP: Evet, sahih olur. (Mecmua-i Zühdiyye)
Mektupla nikâh
Sual: Evleneceğim kıza mektup veya mail yazsam, kız da, beni tanıyan iki erkek yanında mesela babasıyla abisinin yanında okusa, (Ben de kabul ettim dese), nikâh sahih olur mu?
CEVAP: Evet, sahih olur. Babasıyla abisi şahit yerine geçer. Kitaplarda şöyle yazıyor: Erkekten gelen yazıyı, kız, iki erkeğe okur veya anlatır, (Şahit olun, onun karısı olmayı kabul ettim) derse nikâh sahih olur. Yazıyı şahitlere okuması, erkeğin şahitler yanında sözle teklif etmesi gibi sahih olur. (Redd-ül-muhtar)
Başka yerde kabul etmek
Sual: Nikâh için teklif yazılı mektubu, bir kız, bir yerde şahitlerin yanında okusa, sonra başka yerde de, yine aynı şahitlerin yanında kabul etse, nikâh sahih olur mu?
CEVAP: Evet, sahih olur. Nikâhta icap [teklif] ve kabulün aynı yerde yapılması şart olduğu halde, başka yerdeki birinden gelen icap mektubunu, şahitlere bir oturumda söyleyip, kabul ettiğini başka oturumda söylemek caizdir. (Mecmua-i Zühdiyye)
Zina edenle nikâh
Sual: Zinadan hamile kalan kadını veya nikâhlıyken hamile kalıp sonra ayrılan veya kocası ölen kadını nikâh etmek caiz midir?
CEVAP: Zinadan hamile kalan kadını, doğumdan önce, nikâh etmek caizdir. Eğer o kadınla zina eden başkası ise, çocuk olmadan önce cima caiz olmaz. (Feyziyye)
Nikâhlıyken hamile kalan, sonra kocası ölen veya boşanan kadını, doğuma kadar nikâh etmek sahih değildir. Zina ettiği kadını nikâh etmek ve onunla cimada bulunmak helaldir. (S. Ebediyye)
Kaybolan kişinin eşi
Sual: Bir kadının kocası, Almanya’ya çalışmaya gitse, birkaç sene haber alınamasa, öldüğü kabul edilerek, karısı başkasıyla evlenebilir mi?
CEVAP: Evlenemez. Kesin öldüğü bilinirse evlenebilir. Din kitaplarında deniyor ki:
Gaib olan [yani uzak ülkelere gidip yıllarca gelmeyen] kocasının öldüğü veya üç talak verdiği haberini âdil bir müslümandan öğrenen kadın, başkasıyla evlenebilir. Hâkimin, 90 yaşını dolduran gaibin öldüğüne hüküm edeceği Mecelle’nin 10. maddesinin şerhinde yazılıdır. Öldüğünü işitip veya boşadığını bildiren mektubunu alıp, başkasıyla evlendikten sonra birinci koca gelirse, ikincisinin nikâhı batıl olur. (Nimet-i İslam, S. Ebediyye)
Dini nikâh yapılırken
Sual: Dini nikâhı kızın vekiliyle mi, yoksa bizzat kendisiyle mi yapmak daha uygun olur?
CEVAP: Dinini iyi bilen bir kız olduğu bilinmiyorsa, nikâh bizzat kızın kendisi bulunarak yapılmalı. Çünkü eskiden herkese lüzumlu dini bilgiler öğretiliyordu. Şimdi ise, nikâhlanacak olanların çoğu bu bilgileri bilmiyorlar. Bilinmesi lazım olan bilgileri söyleyip, bunları tasdik ettiklerini söyledikten sonra nikâhı yapılır. Orada bulunanlar da anlatılanları duymuş, bilmiyorlarsa öğrenmiş olurlar.
Şahitsiz nikâh olur mu?
Sual: Halk arasında, şahit olmasa da, değişik şekillerde dînî nikâh kıyılabileceğini söyleyenler oluyor. Mesela, (Bir erkek, bir kadına sen benim namusumsun derse, o da kabul ederse veya bir erkek evleneceği kadına üç kere benimle evlenir misin derse, o da evet derse dînî nikâh kıyılmış olur) diyorlar. Yine bunlar gibi, (Allah, peygamber şahidimizdir) diyerek şahitsiz nikâh kıyanlar oluyor. Böyle nikâh olur mu?
CEVAP:Öyle nikâh sahih olmaz. Hanefî mezhebinde, ya iki erkek veya bir erkekle iki kadın şahit olmazsa nikâh geçersiz olur. Şafiî’de ise sâlih iki erkek şahit ile kızın babasının bulunması şarttır. Kızın babası yoksa velisinin evliliğe izin vermesi gerekir.
Dünya âhiret bacımsın
Sual: Bir kadına, (Sen benim dünya âhiret bacımsın diyen kimse, o kadınla evlenemez, o kadın artık onun mahremi olmuş olur) deniyor. Bir de bir kadına, (Sen benim namusumsun denirse, nikâh kıyılmış olur) diyorlar. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP: Bunların hepsi hurafedir. Bir kimse, kendisine namahrem [yabancı] olan, yani nikâh düşen bir kadına ne söylerse söylesin, o yine yabancıdır, nikâh düşer. Bacımsın demekle bacısı olmaz, karımsın demekle karısı olmaz. Namusumsun demekle de, nikâh kıyılmış olmaz.
Zinadan hamilenin nikâhı
Sual: Yeni Zelanda’dan yazıyorum. Bir arkadaş, zina ettiği bayanla evlenmek istiyor, fakat kadın hamiledir. Buradaki hocalar, (Hamile bayanın nikâhı caiz değildir) diyorlar. Zinadan hamile kalan kadını nikâh etmek caiz değil midir?
CEVAP: Zinadan hamile kalan kadını nikâh etmenin, yani onunla evlenmenin caiz olduğu Bedayi, Bahr-ür-raık, İbni Abidin, Hindiyye gibi muteber kitaplarda bildirilmektedir.
Zinadan hamile kadını doğurmadan önce nikâh etmek sahihtir, fakat doğum yapıncaya kadar vaty etmek [ilişkiye girmek] caiz olmaz. Nikâhtan hamile olan kadını, doğum yapıncaya kadar, nikâh etmek sahih değildir. (S. Ebediyye)
Hanefî’de olduğu gibi, Şâfiî mezhebinde de zina eden kadınla evlenmenin caiz olduğu Mezahib-i Erbaa kitabında bildirilmektedir.
Nikâha mani olmaz
Sual: (Kız veya erkekten birinde sağlık açısından bir rahatsızlık varsa, mesela çocuğu olmayacaksa, frengi, AIDS gibi bulaşıcı bir hastalığı varsa, bunu evlenirken söylemezse nikâhları geçersiz olur) diyorlar. Böyle bir şeyin aslı var mı?
CEVAP: Böyle bir şeyin aslı yoktur. Hastalık, sakatlık gibi özürler nikâha mâni değildir.
Nikâhın açık yapılması
Sual: Dînî nikâh akdinde, sadece iki erkek şahit yanında yapılan nikâhın meşru olmadığı, çünkü aleniyetin esas olduğu, herkese duyurulmasının gerektiği söyleniyor. Hâlbuki S. Ebediyye’de, Hanefî mezhebine göre, Müslümanların nikâhında, iki Müslüman erkeğin veya bir erkekle iki kadının şahit olarak bulunmasıyla yapılan nikâhın sahih ve meşru olduğu, gizli tutmanın caiz olduğu bildiriliyor. Herkese duyurulma şartından bahsedilmiyor. İki erkek şahit yanında yapılan nikâh meşru değil mi?
CEVAP: Elbette meşrudur. Tanıdıklara duyurulma şartı sadece Mâlikî mezhebinde vardır.
Üç mezhepte şahitsiz nikâh sahih olmaz. Şahitle yapılınca, gizli tutulmaları caiz olur. Mâlikî’de, şahitsiz sahih olursa da, tanıdıklara duyurmak lazımdır. (S. Ebediyye)
Nikâh tazelerken
Sual: Nikâh tazelemek için yanımdah bir kişi olsa, telefonla başka bir arkadaşı da arayıp her ikisinin duyacağı şekilde, tecdid-i nikâh duasını okusam, iki şahit yanında nikâh tazelemiş olur muyum?
CEVAP: Hayır, iki şahidin bir arada olup birbirini görmeleri ve sizin de evli olduğunuzu bilmeleri lazımdır. Nikâh tazelemek yeniden nikâh kıymak demektir. Kimlerin nikâhının kıyıldığını şahitlerin bilmeleri gerekir.
Zina ve nikâh
Sual: (Erkek zina ederse nikâha zarar vermez, fakat kadın zina ederse nikâh düşer) deniyor. Böyle bir şey var mı?
CEVAP: Hayır, bu yanlıştır. Zina büyük günahtır, ama kadın da zina etse nikâhı düşmez.
Dînî nikâh
Sual: Dînî nikâhla belediye nikâhı arasında dinen bir fark var mıdır?
CEVAP:(Dînî namaz), (dînî oruç) denmediği gibi, nikâh akdine de, (dînî nikâh) denmez. Ancak resmi nikâha (belediye nikâhı) da denildiği için, birini diğerinden ayırmak maksadıyla dînî nikâh demekte mahzur yoktur. Dînî nikâha (imam nikâhı) demek ise çok yanlıştır. Birçok yazara göre, her iki nikâh aynı ise de, aralarında çok önemli farklar vardır:
1- Dinen, Müslüman kadınla gayrimüslim erkek evlenemez. Belediye nikâhında böyle bir şart yoktur.
2- Müslüman erkek veya kadın, mürted, ateist veya dinsiz biriyle evlenemez. Belediye nikâhında böyle bir şart aranmaz.
3- Dinen, sütkardeşle evlenilmez. Belediye nikâhında böyle bir şart yoktur.
4- Dinen, boşama hakkı erkeğindir. Nikâh kıyılırken, bu hak kadına da verilebilir. Fakat belediye nikâhında, kanunen boşama hakkı her ikisinin de değildir. Bu işe mahkeme karar verir. Boşamak isteyen buna karar veremez. Erkek veya kadından biri diğerini dinen boşayabilirse de, mahkeme boşamadıkça kanunen evli sayılırlar. Dinen ise, aynı evde kalmaları caiz olmaz.
5- Evlendirme memuru, bu işi belediye başkanı adına yapar. Dinen, belediye başkanının böyle bir hakkı yoktur.
6- Dînî nikâhta iki erkek şahit veya bir erkekle iki kadın şahit olması gerekir. Şahitlerin Müslüman olması da şarttır. Belediye nikâhında ise, şahitlerin cinsiyeti ve dini önemli değildir.
7- Dînî nikâh, dinimiz emrettiği için yapılır. Belediye işlemleri ise, kanun emrettiği için yapılır. Oruç tutan kimse, dinin emrini yerine getirir, fakat perhiz yapan kimse, akşama kadar aç dursa da, oruç tutmuş sayılmaz. İkisi de aç, ama aralarında fark olduğu gibi, belediye muamelesi ile dînî nikâh birbirine çok benzese de, aralarında çok fark vardır. Biri diğerinin yerine geçmez. Hele bazı Avrupa ülkelerinde homoseksüellerin, lezbiyenlerin birbirleriyle evlenmeleri belediyede oluyor. Bunun ne demek olduğu düşünülürse, konu da iyi anlaşılmış olur.
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ