Haftanın Hutbesi: AFİYET OLSUN, İSRAF OLMASIN

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “… AFİYET OLSUN, İSRAF OLMASIN ” isimli hutbe 08.06.2018 Cuma günü Türkiye geneli bütün camilerde okunacaktır. Diyanet Cuma hutbesinin tam metnini sitemizden okuyabilir, dilerseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz..

Haftanın Hutbesi: AFİYET OLSUN, İSRAF OLMASIN

İLİ      : GENEL 
TARİH : 08.06.2018

HAFTANIN HUTBESİNİ  İNDİR   WORD

Cumanız Mübarek Olsun Değerli Müminler!
Bir gün Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) çok sevdiği akrabası Sa’d b. Ebi Vakkas’ın yanına uğramıştı. Sa’d o sırada abdest alıyordu. Suyu fazla kullanmış olmalı ki Efendimiz; “Bu ne israf böyle?” dedi. Sa’d, “Abdestte de israf olur mu ya Rasulellah?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s): “Evet, akan bir nehirden abdest alsan bile”1 şeklinde karşılık verdi.

Aziz Müminler!
Sevgili  Peygamberimiz  (s.a.s)   Allah’ın  bizlere bahşettiği nimetlerin kıymetini biliyor ve ashabına her fırsatta  bunu  hatırlatıyordu.  O,  bollukta  da  darlıkta   da   sahip   olduğumuz nimetleri ölçülü kullanmayı öğretiyor ve israftan sakındırıyordu. Zira israf, yeme içmeden giyim kuşama,  vakitten  sağlığa  varıncaya   kadar   her türlü nimet ve imkânı ölçüsüzce kullanmaktır,  dengeyi  ve  itidali  kaybetmektir.   İnsanın   kendisine, çevresine ve kâinata  yazık  etmesidir. İsraf,  varoluş  bilincimizden  ve   yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf,  aynı  zamanda bütün  nimetlerin  sahibi  olan  Yüce  Allah’ın  Rezzâk ismine saygısızlıktır.

Kıymetli Kardeşlerim!
Bugün  yeryüzünü  kuşatan  en  büyük  afetlerden birisi israftır. Bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan milyonlarca  insan   varken,   saçıp   savurmak,  ihtiyaç  olmadan  harcamak,  eskimeden  atmak  hayati bir hatadır. Mazlum insanlar ekmek  ve  su  gibi en temel ihtiyaçlarından bile  mahrum  bir  şekilde hayat mücadelesi verirken, artan bir tek lokmayı bile çöpe atmak insafa sığmaz.

Kıymetli Müslümanlar!
İsraf, sadece mal ve eşya ile sınırlı değildir. İnsan için en büyük israf, ne için yaratıldığını ve varlığını hangi uğurda kullanması gerektiğini  unutarak  ömrünü   heba   etmektir.   Kendisine verilen akıl nimetini iman ve hikmetle buluşturamamaktır. Bedenini, gücünü,  iradesini  iyilik ve hakikat yolunda kullanmayıp beyhude meşgalelerle  heba  etmektir.  Sahip   olduğu   bilgi   ve tecrübeyi, bilim ve  teknolojiyi  insanlığın faydasına değil ifsadına kullanmaktır.

Kardeşlerim!
Bugün insanı daha fazla kazanıp daha çok tüketmeye teşvik eden, ne kadar harcarsa o kadar değerli olacağını iddia eden bir zihniyet  yaygınlaşıyor.   Özenti  ve  gösterişe  dayalı hayatlar, lüks ve israfa yönelik harcamalar öne çıkarılıyor.  Böylece  ömrünü  üretim  yerine  tüketime  adayan  insanlık,  aslında  manevi değerlerini ve yaşama amacını tüketiyor.

Hâlbuki hayat kitabımız Kur’an, insanın yeryüzüne imar ve ıslah için geldiğini, dünya ve  ahiret hayatı adına orta yolu,  iktisadı  ve  dengeyi  asla kaybetmemesi gerektiğini vurgular. Yüce Rabbimiz  müminleri  anlatırken   şöyle buyurmaktadır:  “Onlar,   harcama   yaptıklarında ne israf ederler,  ne  de  cimri  davranırlar.  Bu ikisi   arasında   bir   yol   tutarlar.”Peygamberimiz (s.a.s) de “İsrafa kaçmadan  ve kibre kapılmadan yiyiniz, içiniz, giyininiz ve sadaka  veriniz.”3   öğüdüyle   tüketim   ahlakına sahip olmamız gerektiğini dile getirir.

Muhterem Müslümanlar!
Geliniz Yüce Rabbimizin bizlere  lütfettiği  bütün nimetlerin değerini bilelim. Hiçbir nimeti ölçüsüzce israf etmeyelim. Vaktimizi boşa geçirmeyelim. Yememizde, içmemizde, giyim kuşamımızda ve harcamalarımızda ihtiyaç  fazlasından  kaçınalım.   Doğal   kaynaklarımızı, tabiat  varlıklarımızı  koruyalım.  Allah’ın  verdiği  her  nimetin  bir  gün  hesabının  sorulacağını   bilelim.  Nimetler  karşısında  şımarıp  lükse dalmadan ve duyarsızca israfa girmeden infak  ahlakını   kuşanalım.   Rabbimizin   hayata   ve kâinata  koyduğu  dengeyi  gözetelim.  Bu  denge  ihlal edildiğinde hayatın bereketinin kaçtığını, toplumun   huzurunu   kaybettiğini,   insanın  kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini unutmayalım. Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

Kardeşlerim!
Önümüzdeki  Pazarı  Pazartesiye   bağlayan gece, Yüce Kitabımız Kur’an’ın nazil olmaya başladığı mübarek Kadir gecesini idrak edeceğiz inşallah.  Bin  aydan  daha  hayırlı   olan  bu  geceyi bir fırsat olarak değerlendirelim. Günahlarımıza  tövbe ederek hayatımızı gözden geçirelim, muhasebemizi  yeniden  yapalım.  Bu  vesileyle  Kadir gecenizi şimdiden tebrik ediyor ülkemiz, milletimiz  ve  tüm  İslam  âlemi  için   hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

1 İbn Mâce, Tahâret, 48.
2 Furkân, 25/67.
3 Buhârî, Libâs, 1; Nesâî, Zekât, 66.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

 

HAFTANIN HUTBESİNİ  İNDİR   WORD

HAFTANIN HUTBESİNİ PDF OLARAK İNDİR

 

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ