Kendimi Türkiye’de değil, bir başka ülkede namaz kılıyor gibi hissettim

Koç “Suudların bile artık ‘Amerikan projesiydi’ dediği Vehhabilere özenenleri mi ararsın… Onun kamuflajlısı selefi meraklısını mı… Ne ararsan var. Camilerde düzen bozuldu…” dedi.

Kendimi Türkiye’de değil, bir başka ülkede namaz kılıyor gibi hissettim

Medya, Türkiye’de gençler arasında artan Deizmi tartışmaya devam ediyor.

Türkiye gazetesinin yazarı Yücel Koç da yazısında, Deizm tartışmasına girdi.

“Birkaç sivil toplum örgütü araştırma yapmış… Yayınladıkları raporda diyorlar ki; gençlik deizme kayıyor… Yani, imanın 6 şartından sadece Allah’ın varlığına inanıyorlar. Gerisi yok…” diyen Koç yazısını şöyle sürdürdü:

“Dinle diyanetle ilgileri bu kadar… Ama sorsanız; hepsi ölünce cennete gidecek (!)

Türkiye’nin gündemine yeni yeni giren deizm, ateistliğin bir öncesi… Aslında bize has değil, dünyada hızla yayılan bir salgın. Özellikle de refah düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde… Sadece dünya için yaşama, lüks ve moda özentisi, sınırsız özgürlük teşviklerinin doğal neticesi bu…

‘Kötü’yü süslü ambalajlara koyup, yıllarca gazetelerinden, televizyonlarından pazarladılar… Gelenek ve göreneklerimizi, toplum ahlakımızı tarumar ettiler… ‘Moda’ adı altında hem ahlaksızlığı yaydılar, hem de çok büyük paralar kazandılar.”

“BAŞKA İSPAT ARAMAYA GEREK DE YOK”

Yazısında “Peki, yalnızca ‘özümüzü muhafaza ederek’ korunabileceğimiz bu akıma karşı ne yapıyoruz?” diye soran Yücel Koç şu ifadeleri kullandı:

“FETÖ örneği ortada… Biz bu örgütün kökünü temizlesek bile, ‘dine bakışa’ verdiği zararı nasıl telafi edeceğiz?

Bugüne kadar ne yaptık, ne yapacağız? Takkeyle, sarıkla, üstten konuşmalarla çözülebilecek bir mesele midir bu? Bir taraftan dinin içini boşaltan reformcular, öbür taraftan dine ve dindarlara açıktan savaş yürüten laikler…

Ve hepsini avucunda oynatan, yön veren küresel ‘üst akıl’… Bu kıskaçtan Türk milletini kurtaracak millî akıl nedir?

Önceki gün Türkiye’nin önemli eğitim kurumlarından birinin yöneticisi ile sohbetteydim… Hem de, Türkiye’nin muhafazakâr kesiminin en yoğun yaşadığı ilçelerimizden birinde hizmet veriyor…

Dedi ki, ‘Deizmi biz çok uzun zamandır konuşuyoruz. Gençlerimizin durumu hiç iç açıcı değil.’

Zaten mütedeyyin geçinen ailelerde, anne ile yanında yürüyen kızı arasındaki farka bakınca, başka ispat aramaya gerek de yok. Anlaşılan o ki, görmek isteyene tablo ortada…”

“CAMİLERDE DÜZEN BOZULDU”

En büyük görevin imamlarda olduğunu söyleyen Koç “Onların da hâli ortada… En azından bir kısmının… Suudların bile artık ‘Amerikan projesiydi’ dediği Vehhabilere özenenleri mi ararsın… Onun kamuflajlısı selefi meraklısını mı… Ne ararsan var. Camilerde düzen bozuldu… Yolum düştü, Fatih Kadınlar Pazarı’ndaki bir camide akşam namazına gittim. Ne müezzin bizim çocukluğumuzdaki gibi kamet getirdi, ne de imam bizim çocukluğumuzdaki imamlar gibi okudu. Bir Suud, Mısır özentisi ki, sormayın gitsin…” diye yazdı.

“BİR BAŞKA ÜLKEDE NAMAZ KILIYOR GİBİ HİSSETTİM”

Koç yazısında ayrıca “Kendimi Türkiye’de değil, bir başka ülkede namaz kılıyor gibi hissettim. Hülasa… Asırlarca Hilafet sancağını taşıyan bir milletin imamları, müezzinleri böyleyse… Gençlere ben ne diyeyim…” dedi.

 

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ