İş yerinde namaz kılmaya izin verilmezse…
Diyanet açıkladı: İş yerinde namaz kılmaya izin verilmezse…
İş yerinde gün içerisinde vakti geçen namazların izin verilmediğinde kılınmadığı durumlar olabiliyor. İşverenin izin vermeği durumlarda namazını kılamayan insanların dini açıdan hükmü nedir Diyanet bu soruyu açıkladı.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın Dini Bilgilendirme Platformu’ndan yapılan açıklamada iş yerinde namaz kılmasına izin verilmeyenlerin durumuna ilişikin bir soru cevaplandı. Sitede yer alan bilgiye göre namaz kılmamanın mazereti olabilir m? Bazı işyerlerinde namaz kılmaya fırsat verilmemesi bir mazeret sayılır mı? gibi sorulara cevap verildi. Özellikle çalışanların mesai saatleri içinde namaz kılmak konusunda çok kez yaşadığı sıkıntılar söz konusu. İş verenin mesai saatleri içinde namaz kılınmasına izin vermediği durumlarda dinen hüküm nedir merak edilir. Diyanet bu konu ile ilgili site üzerinden cevap verdi.
İŞTE MERAK EDİLEN SORUNUN DİYANET’TEKİ CEVABI:
Bilindiği gibi namaz, dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehadetten sonra, İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, en büyük günahlardan biridir. Namaz, uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa ima ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz.
Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın” (Buhari, Mevakit, 37; Müslim, Mesacid, 314-316) buyurmuştur. Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nur, 24/37)
İşverenin veya işyerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkanını sağlaması gerekir. Ancak çalışanın da işini aksatmaması ve iş disiplininin korunması açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. İzin verilmemesine rağmen kılınan namaz geçerlidir. Namaz kılma imkanı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkanı bulabileceği bir iş araması uygun olur. Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkan bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar.